Duru Ustuğ - Cinayet Kavramı

-

 Ahlaki açıdan değerlendirdiğimizde, Ahmet’in, Mehmet’in kör olduğunu bilmesine ve onun uçuruma doğru yürüdüğünü fark etmesine rağmen yardım etmemesi ciddi bir kötülük olarak görülebilir.  Ahmet’in Mehmet’i itmemesi, onun ölümünde bir sorumluluğu olmadığı anlamına gelmez; dolaylı yoldan da olsa suça ortak olmuştur. Ahmet ve Mehmet arasında ne yaşandığını tam olarak bilmesem de, 

Mehmet sadece Ahmet’in hoşlanmadığı biri değil, ahmetinde içinde bulunduğu bu toplumun bir vatandaşı, en temelinde bir insandır ve her insanın yaşama hakkı vardır. Ahlak, sadece aktif kötülük yapmamayı değil, pasif kötülüğü de önlemeyi gerektirir. Ahmet’in, Mehmet’e müdahale etmemesi ise ahlaki bir sorumsuzluk ve insan yaşamına saygısızlık anlamına gelir. Ve bence bu bağlamda düşünecek olursak yaşanan olay tam olarak öyle olmasa da cinayet sayılabilir.

Duru Ustuğ 11-A 416

Comments

  1. Almina zümra derseNovember 3, 2024 at 6:31 AM

    Cinayet denilebileceği kadar denilmemesi de mümkün çünkü mesela ölen kişi yani mehmet sadece Ahmet’e zararı dokunan biri olmayabilir tüm toplum açısından tehlike arz eden bi kişilik olabilir o yüzden cinayet kavramı kişinin karakteri ile ilgilidir.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog

Sami Kılıçaslan - Cinayet Kavramı

-
İlk olarak sevmediğim bir arkadaşım olması benim için kritik bir nokta. Sevmediğim bir kişi benim hayatım üzerine bir etkisi olmayan bir insandır. Böyle bir kişiyle görüşmek zaman kaybından başka bir şey değildir. Bu neden bile Ahmet’in onun uçurumdan düşmesini izleme si için yeterli bir neden. Görüştüğüm kişilerden aldığım yanıtlar: “Sırf zamanını boşa harcıyor diye bir insanın ölmesine göz yummak ne kadar etik veyahut da ahlaki bir davranış olarak g örülebilir?” oldu. Benim açımdan etik ve ahlaktan önce insanın kendi faydası önde gelir. Örnek vermek gerekirse Dünya’nın herhangi bir yerindeki ölen insanı umursamıyorsak ama Türkiye’de şehit olan bir askerimizin vatana sağladığı katkılar sonucunda ölmesine üzülmemiz örnek verilebilir. Ahmet’in Mehmet’i uyarmaması Ahmet’in bir kişi öldürdüğünü kanıtlamaz. O anda uyarmamış olması onun inisiyatifine kalmış bir olay. Ayrıca zaten Ahmet ’in niyeti Mehmet’i öldürmek değil, onun amacı ileride yaşayacak olduğu zaman kaybını önlemek. “ Mehmet’i...
Read more

Mete Yiğit - İnsan Zekası

-
 İnsan aklı, bilinci veya zekâsı bana göre hem bir nimet hem bir yara olarak kabul edilebilir. Fakat bu insandan insana ve duruma göre değişiklik gösterebilir.    Bugüne kadar insan aklı, bilinci insanların çeşitli aletler üretip doğada hayatta kalmasına yardımcı oldu. Ayrıca insanın varlığının bilincinde olması olmasi onu varlığı, oluşumu ve yaşama nedeninin sorgulamaya yatkın bir hale getirir ve bunun sonunda yaptığı araştırmalar ileride farklı dallara bölünebilir. Bugün sahip olduğumuz kültür ve bilgiler atalarımızın kazanmış olduğu bilinç sayesinde ortaya çıkmıştır. Bunlar bir yana ahlaksal, etik problemler savaşlar vb. Sorunlaryine insanın bilinçli bir varlık olmasından kaynaklanır.   Bana kalırsa insan bilinci doğru şartlar yaratmak için kullanılıyor olsaydı bir nimet sayılabilirdi fakat günümüzdeki duruma bakınca insanın varlığının bile bir yara olduğunu düşünmeden edemiyorum. İnsanlık tarafından çevreye ve türlere verilen zararlar, insanın insana verdiği zara...
Read more

Ali Aras Bosnalı - Thomas Mann'ın Sözü Hakkındaki Fikirlerim

-
 Thomas Mann’ın bu sözünü ilk başta anlayamadım. Sonrasında bilinçli veya bilinçsiz kelimelerini biraz daha detaylı irdeleyince bulunduğumuz ortamdaki insanların davranışlarına veya doğrularına bilinçli veya bilinçsiz maruz kaldığımızı ve hatta bunların kafamızda bir yer edindiğini ve davranışlarımıza yansıdığı düşüncesi oluştu. Cidden bazen o kadar maruz kalıyoruz ki bunlara, Thomas Mann’ın dolaylı olarak söylediği gibi çevremizdekilerin hayatlarını bilinçli veya bilinçsizce yaşama durumunda oluyoruz. İş öyle bir raddeye geliyor ki bulunduğumuz ortamdaki kişilerin davranışlarını kendimize benimsiyoruz ve onların davranışları bizim davranışlarımıza dönüşüyor. Kısacası hayatlarımızı ve düşünce biçimlerimizi şekillendiriyor. Onların doğruları bizim doğrularımız oluyor ve bir noktada kendi benliğimizi kaybediyoruz. Biz onlar oluyoruz. Tabi burası işin bilinçsiz kısmı birde işin bilinçli kısmı var. Bilinçli kısım çok farklı yönlerde olabilir. Mesela insan bulunduğu ortam ve kişilere ...
Read more