Sami Kılıçaslan - Thomas Mann'ın Sözü Hakkındaki Fikirlerim
"Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar." cümlesi ilk okuyuşta insanı hemen itiraz etmeye sürüklesede, üzerinde düşünerek bir kaç kez daha okuyunca insanın kendi durumununu farketmesini sağlıyor.
Ben bu cümleyi daha iyi anlatabilmek için bir örnek vereceğim. Ben bu durumu havasız bir ortamda uzun süre kalan bir kişinin ortama alıştığı için rahatsız olmaması fakat yeni gelen birinin direkt ortamı havalandırmak için camları açmak istemesini örnek olarak verilebilirim. İnsanlar yaşadığı hayatta sürekli kendilerini birer özne olarak gördükleri için bu durumun farkında olmadan yaşarlar. İnsanların bu durumun farkına varmaları uzun süreler sonra toplumsal olarak bir takım değişiklikler yaşandığı takdirde oluyor. Günümüz dünyasında terbiye, saygı, ahlak, edep gibi kavramlarda insan baskısı ile birleşerek çağının hayatını tasarlayıp topluma dogma yoluyla enjekte etmeye çalışıyor.Bu konu hakkında geçmişi unutmamak önemli bir detay. Tabi ki de burda bahsetmek istediğim şey geçmişinizin şuan ki yaşamınızı mahvetmesi değil. Asıl nokta geçmişte yapılan hatadan yola çıkarak ileri tarihte aynı davranışları sergilememek. Aksi takdirde insan kendi hayatını tekrar tekrar adeta hipnoz etkisindeymiş gibi yaşar ve ölür. Hayatını tek düze bir yaşam olarak israf eder. Ayrıyetten hayatını bilinçli bir şekilde toplumun hayatına benzeterek yaşamaya çalışanların sayısıda öyle küçümsenecek bir sayı değil. Toplumdaki bu kesime halk dilinde"popüler kültür kölesi" denmektedir. Bu insanlar o anda medyada popüler olan ne varsa onu popülerliği geçmeden kendileri de yapmak isterler. Elde edilen sonuç kendileri için hiçbir anlam ifade etmez. Yapılmasındaki amaç kişinin kendi egosunu tatmin etmesidir. Bu etkileşim yayılmaya devam ettikçe dünyamızın renkli yapısı bize siyah beyaz bir görüntü gibi gözükmeye başlıyacak. Elimizdeki zenginliklerin, kişisel becerilerimizi, farklılıklarımızı değerini anlamlandıramıyacağız. Bilinçli olarak bu duruma düşmek hayatın tadını elimizden alması şaşırtıcı olmaz.
Son olarak toparlamak gerekirse; insan kendi durumunun farkında olmalı. Dünyanın karmaşası; insanın yapısını istemediği şekilde, farkına varamadan değiştirmektedir. Bu mevcudiyet içinde insan dünya gözünü hiçbir zaman kapatmamalıdır. Kendine karşı açık olup, kendini gidişatını değerlendirmelidir. Ancak bu şartlar altında insan kendi hayatını çağının hayatından farklı kılabilir. Fakat bu durumun hiçbir zaman saf bir deneyim olma ihtimali yoktur. İnsan tabiatı gereği diğer insanlardan etkilenir. Tüm bu anlattıklarımın ve açıkladığım cümlenin ortak kesişim kümesi "İnsanların değişen dünya şartlarından etkilenmemesinin kaçınılmaz olup, insanın kendi hayatını kendi düşünceleri ile şekillendirmesi" dir.
Sami KILIÇASLAN
11/A 71
Comments
Post a Comment